9.
Çocukluğumdan beri haritaya ne zaman baksam, gözüm hemen bir ada arar; şehir, vilayet isimlerinden mavi sahile kayar. Robinson Crusoe’yu okumuşumdur herhâlde ama unuttum, gitti. Onun zoruyla mavi boyaların üstünde bir garip ada ismini okuyunca hülyaya daldığımı pek sanmıyorum. Romanlar yüzünden adaları sevdiğimi pek düşünmüyorum ama belki de o yüzdendir. Haritada ada görmeyeyim... İçimde dostluklar, sevgiler, bir karıncalanmalar başlayıverir. Gözlerimin içine bakan bir köpek; az konuşan, hareketleri ağır, elleri çabuk, abalar giymiş bir balıkçı; yırtık bir muşamba kokusuyla beraber küpeşte tahtaları kararmış, boyası atmış, ağır ve kaba bir sandal; sandalın peşini bırakmayan bir kuş, ağ, balık, pul, sahilde harikulade güzel çocuklar, namuslu kulübeler, kırlangıç ve dülger balığı haşlaması, kereviz kokusu, buğusu tüten kara bir tencere, ufukları dar, sisli bir deniz...
Bu metinle ilgili,I. Anlatım birinci kişi ağzından yapılmıştır.
II. Anlatıcı, olayı yaşayanlardan biridir.
III. Hikâyenin geçtiği mekân bellidir.
IV. Olayın geçtiği zaman dilimi, gemilerin yola çıkış vaktidir.
yargılarından hangileri söylenemez?
Doğru Cevap: "D" III ve IV.