9. Sınıf Edebiyat: Metin Bilgisi TEST - 1

Paragrafın okuru sıkmadan, bir çırpıda ve istekli bir biçimde okunabilir olmasıdır. Bunun için de okurken kulağa hoş gelmeyen ses ya da sözcükler kullanılmaz, duygu ve düşünceler tutarlı bir şekilde sıralanır.

Bu parçada aşağıdaki anlatım ilkelerinden hangisi hakkında bilgi verilmiştir?

Modern romanın, farklı anlatım tekniği arayışlarının sonucunda oluşturulmuştur. Bu yöntemde figür olmayan anlatıcı devre dışı kalır. Figür, iç yaşantısını olanca özgürlüğü, doğallığı, karmaşıklığı ile ifade etme imkânına kavuşur. Bu yöntemde metne anlatıcılık ve bakış açısı bakımından figür egemendir. Bu bakımdan, bu teknik büyük ölçüde psikolojik bir temel üzerinde oluşur. Doğrudan doğruya figürün iç dünyasını bizzat kendisinin anlatmasındaki doğallık ön plandadır. Okuyucu roman kişisiyle baş başadır.

Bu parçada metinlerde kullanılan anlatım tekniklerinden hangisi hakkında bilgi verilmiştir?

Roman, insana gerçeklerin arkasındaki gizleri anlatma olanağı veriyor. İnsan, günlük yaşamının sıkıntıları içinde geriye dönüp baktığında birçok şeyin zihninden silinip gittiğini görüyor ya da genel bir dağınıklığın içinde buluyor kendini. Hayatın belirli bir anını yakalamakta güçlük çekiyor. Roman, bu dağınıklığı derleyip toparlıyor, insanın kaybolmasını engelliyor. Ayrıca insanlar birbirlerine karşı açık olamıyorlar. Roman, insanların birbirinden gizlemek gereğini duydukları gerçekleri, önce yazarın kendisine sonra okura iletebiliyor.

Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisi olabilir?

2000’li yıllardan sonra toplumda romana verilen değerin azaldığını düşünüyorum. Her geçen gün yazara ve onun eserine gösterilen ilgi azalmaktadır. Bundan elli sene önce nüfusumuz altmış milyon iken ne kadar hikâye, roman basılıyorsa, bugün seksen milyon olduğumuz bir dönemde o günkü kadar bile roman basılmamaktadır. Böylece romanımızın hatta bütün bir edebiyatımızın geleceği hakkında endişe duymaktayım. Gittikçe maddileşen, medyanın ve iletişim araçlarının elinde esir olan dünyamızda ne yazık ki bu son kaçınılmazdı.

Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?

Fotoğrafçılık kursunda bize ilk öğretilen şey fotoğrafın bir sanat eseri değil özü itibarıyla bir belge olduğuydu. İlk önceleri yadırgadığım bu iddiayı şimdi kanıksıyorum. Evet, fotoğrafın en büyük özelliği, bütün savaşların utanç belgelerini sunmasındadır. Kosova kıyımı üzerine yazılmış nice yazılar, kitaplar Körfez Savaşı ile ilgili bütün dokümanlar kütüphanelerin veya arşivlerin tozlu raflarında unutulup gidebilir. Oysa insan belleğine kazınmış bir fotoğraf, çocuğunu kurşunlardan saklamaya çalışan kadının yüzündeki ifade, asla unutulamaz.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?